18 Kasım 2016 Cuma

Cruse Sözcüksel Anlambilim (Önsöz Sayfa 1)

Bu cildin başlığı okuyucuda anlambilim (semantik) üzerine yazılmış bir kitap beklentisi meydana getirebilir. Korkarım bu beklentiye sahip okurlar hayal kırıklığına uğrayacaklar : Zira bu kitap kelimelerin anlamları hakkındadır. Bu nedenle, anlambilim üzerine bir kitap olarak değil, bir anlambilim uygulaması olarak nitelenmesi doğru olacaktır. Şekle sokucu bir yaklaşımdan ziyade tanımlayıcı/tasvir edici bir yaklaşım izledim. Şüphesiz, biçimsel-kuramsal çerçeve içerisinde çalışmayı denemiş olmamam bazıları tarafından bir hata olarak görülecektir. Mamafih, ben hali hazırda, dilbilimcilerin dikkatlerini ilk bakışta üzerine çeken kelimelerin anlamlarına ilişkin tüm hakikatleri kapsayan herhangi bir biçimsel kuramın var olduğuna inanmıyorum. Bu nedenle kuramsal cebr ile bir araya gelmiş betimsel yoksunluk ve betimsel zenginlikle birleşmiş düşük dereceli bir kuramsal kontrol arasında tercih yapmalıyız. Nihai amaç pekala kapsayacı bir açıklamaca gücüne sahip özel bir kuram olabilir, ama şimdilik araştırma çabaları iki paralel (ama birbirine bağlı) cephe üzerinde devam etmek durumundadır: kuram yapılandırımları ve alanın kuramlardan bağımsız bir şekilde keşfedilmesi...

Bunun yanında kuramsal/biçimsel bir çerçevenin yokluğu, yine de benim anlambilimsel bir tür bahçıvanlık yaptığım şeklinde yorumlanmamalıdır: Dilbilimin güzel ve ilginç anlambilimsel örneklerin bir araya geldiği bir koleksyon olma durumundan çok daha üst bir noktaya evrilmiş olduğu muhakkaktır; ama cezbedici şekilde düzenlenmiş, sarih ve hassas biçimde tasvir edilmiş demek daha kabul edilebilir bir niteleme teklifi olacaktır. Benim amacım, yöntembilimsel olarak, salt anektodalism ile tamamiyle bütünleştirilmiş biçimsel bir teorinin arasındaki o sürekli çizginin ortalarına doğru yer bulan kelimelerin keşfiydi; istikrarlı bir yaklaşım yöntemiyle ve sistematik, tekrarlanabilir ve genelleştirilebilir hakikatleri münferit ve ayrıksı olanlara yeğleyen bir keşif... Her ne kadar bu, işin özü itibariyle tabii bilimcilerin -bilologların, kimyagerlerin, fizikçilerin vb.- kendi araştırmalarında tercih ettikleri yaklaşımlarına benzer olarak görülebilirse de, ben bu çalışma tarzının dilbilimciler tarafından hak ettiği gibi değerlendirilmediği ve dilbilim literatüründe yanlış temsil edildiği kanaatindeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder